Biraz tozlanmış ama Yaşayan Kule başlamadan tertemiz yapar, rafları yeniden doldururuz. Bu sene, Yaşayan Kule 1 ay geç başlayacak. O zamana kadar Mahzen’i doldurur, kutu oyunlarımızı hazırlar, karakterlerimizi yapar ve koltuğumuza çekilip etkinliğin başlamasını bekleriz.

Uzun bir süredir hikâyemiz ilk defa Köz’ündışına çıkacak. O yüzden alıştığımız diyarlara dönmek, Köz’ün anısının içinde boğulmak istersek diye her zaman Mahzen burada hazır. Değişimin manzarasını güvendiğimiz dağlardan izlemekten daha güzel ne var, bilmiyorum.

İşin bir diğer güzel tarafı, sonunda dilimizi değiştirebilecek olmak. Sene boyu tonla FRP oynuyoruz, bin bir karakterin zihnini keşfedip göğsümüze balta yiyene kadar diyar diyar geziyoruz lâkin hep başka karakterlerin dilinden konuşuyoruz. İşin içine Mahzen girince biraz gerçekliğe dönme şansımız oluyor. Belki de gerçeklik ile fantastik dünyayı el ele tutuşturmaya çalışıyoruz demek daha doğru olur. Günün sonunda karakterlerimiz öldükten sonra konuşamıyor ama onların gerçek dünyadaki elçileri olabiliriz. Bir kez olsun zarların neden atılacağına onlar karar versin işte.

Biz çok konuşuyoruz ya. Sanırım Mahzen’i geri açmamızdaki en büyük sebep sizin kafanızı şişirmek için bir fırsat daha bulabilmek. Hayali dünyaları gerçeğe yaklaştırmayı amaçlayan bir hobiye sahip olduğumuz için, hayal etmeden duramıyoruz. Eh, gerçek kılmak için de hayal ettiklerimizi anlatmak zorundayız. Bu açıdan bakınca belki de Mahzen’in kapıları kötü kalpli (tartışılabilir) büyücüler tarafından mühürlenmişti ve onları alt ettik. Artık durdurulamaz konuşma isteğimiz Mahzen’in kapılarından taşacak ve size ulaşacak. Belki de gelecek kumpanyanızın konusu, bu kapıların nasıl kapatılacağını çözmek olur, kim bilir?

Kısaca tekrar buradayız, bolca fikrimiz var ve yarattığımız dünyalar ile böbürlenmek istiyoruz. Mahzen kapıları bu yaz cereyan yapacak gibi duruyor. Yeni hikâyeleri duymak için Perception atın ve 4 seviyede bir Wisdom arttırmayı unutmayın. Herkese iyi günler dilerim.