Minyatür savaş oyunları takım turnuvalarının en önemlisi olan European Team Championship (ETC) turnuvaları bu sene İspanya’nın Salamanca şehrinde gerçekleşti. Etkinlik hakkında kısa bir değerlendirme yazısı ile karşınızdayım.
ETC geleneksel olarak Ağustos’un ilk haftasında düzenleniyor. Bu sene de gelenek bozulmadı ve 4-6 Ağustos tarihlerinde dünyanın dört bir yanından yüzlerce minyatür oyuncusu İspanya’da toplandı. Daha önce ETC 2017 Elemeleri – 9th Age ve ETC’17 – 9th Age Takımı Belirlendi yazılarımı okuyanlarınızın hatırlayacağı üzere ben de 9th Age Fantasy Battles takımında yer almak üzere oradaydım.
Mevzuya vakıf olmayan arkadaşların kafasında bir şeyler canlanması açısından biraz açıklama yapayım. Temel olarak yaptığımız, sekiz kişilik bir takım olarak minyatür ordularımızı kilometrelerce taşıyıp, eşleştiğimiz ülkenin eşleştiğimiz oyuncularına karşı üç günde ikişerden toplam altı oyun oynuyoruz. Bunun sonucunda da takım olarak sıralamamız belli oluyor. Sonra minyatür ordumuzu tekrar paketleyip eve dönüyoruz. Deli işi yani… 🙂
Daha önceden 2015 yılında ETC’ye ilk giden Türkiye takımının da bir parçasıydım; ancak ne kadar tecrübeli olursam olayım, ilk gün turnuva alanına girdiğimde sıra sıra dizilmiş oyun masalarını, minyatür orduları ve aynı hobiye sahip olduğum yüzlece insanı görünce heyecanlanmadım desem yalan olur. Önceki senelerden ya da internet ortamından tanıdıklarımla sohbet, diğer orduları inceleme, kendi ordumu hazırlama falan derken birden kendimi oyunda buldum. Klasik, eğlenirken zamanın su gibi akması hikayesi…
Bu seneki ETC’ye ülkemizden 3 takım gitti: 9th Age, Warhammer 40k ve X-Wing. Flames of War için takım çıkaramadığımız için o oyunda boy gösteremedik; seneye diyelim… Turnuvanın teknik detaylarına ve istatistiklere girerek can sıkmak istemem. Özet geçmem gerekirse 9th Age takımı olarak 32 ülke arasında 9. olarak başarılı bir turnuva geçirdiğimizi düşünüyorum. Kişisel performans olarak kendimden de memnun kaldığımı söylemem lazım. İlk göz ağrım cüce ordusu ile oynadım ve gayet ortalama skorlar alarak takımıma katkı sağladım. Turnuva sonuçları ile ilgili daha detaylı analiz okumak isteyen olursa, Karargah Kulübü’nden Gökhan Saka güzel bir derleme analiz yazısı yazmış, bilginize…
Turnuvanın yapıldığı Salamanca şehrinin ismini, İspanya 2. Ligi’ne bahis oynayan birisi değilseniz duymamış olabilirsiniz. Ben de benzer cahillik seviyesindeydim gitmeden önce. İşin kötüsü, zaten günümüzün tümünü turnuvada akşamları da bira peşinde geçireceğimizi düşündüğümden dolayı araştırma da yapmadan gitmiştim; ancak Salamanca beni oldukça şaşırttı. XII. yüzyıldan kalma katedrali, üniversitesi ile aslında -İspanyol- yerli turistler için önemli bir kültür turu güzergahı olduğunu anladım ve kısa süreliğine de olsa şehrin önemli noktalarını ziyaret etme şansım oldu. Yeme-içme olarak, bu bölge Iberico adı verilen bir domuz türünün merkezi olduğundan domuz yemeklerini ve mezelerini (tapas) tercih ettim ve gayet memnun kaldım. Bira olarak ise Salamanca, aslında genel olarak İspanya, benim için sınıfta kaldı diyebilirim. Ana bira türü aynı bizde olduğu gibi pilsener ve değişik çeşit ya da craft biralara erişim çok kısıtlı. Hemen aklınıza gelecek “sangria”dan da uzak durup direk şarap ile idare ettim. Neden sangria değil derseniz, turnuvadan sonrası için hazır İspanya’dayken bir Barcelona tatili planlamıştım ayıptır söylemesi. Sangria = Barcelona yani… 😉
Tekrar turnuvaya dönecek olursak, turnuva alanındaki tek hayal kırıklığım, satış standlarının yeterince büyük ve çeşitli olmamasıydı. Warhammer minyatürlerinin üretici Games Workshop’un elini eteğini çekmesi sonucu boş kalan “birlik usulü” (regimental) minyatür piyasasına giren pek çok firmayı bu etkinlikte görmeyi bekliyordum. Üstelik bu firmaların bazıları da İspanyol firmalar. Ama maalesef Mantic Games distribütöründen başka etkinlikte boy gösteren olmadı, hayret…
Etkinlikle ilgili söyleyebileceklerim bu kadar. Tabi şunu da eklemem lazım: Gelecek senenin takımını oluşturma çabaları şimdiden başladı. Yeni kaptanımızı seçtik, hatta ilk ulusal seçme turnuvası 30 Eylül’de gerçekleşecek. Ben gelecek sene için takıma girme yarışı içerisinde olmayacağım; ancak beni çok mutlu eden bir gelişme, Kule’den dört kişinin (Deniz, Baran, Koray, Yakup), ulusal seçmelere katılacak olması. Kule’de ETC geleneğinin yürümesinin çok önemli olduğunu düşünen biri olarak hepsine başarılar ve bol şanslar diliyorum şimdiden. Umarım gelecek seneki Zagreb‘de düzenlenecek turnuvada Kule’yi temsil eden en az bir oyuncumuz olur.
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler…