YK: Derin Sular – Bölüm 2: Derin Bir Hikaye

Sonçıkış’ta Altın Bahar, bolluk ve bereketin yanı sıra kan ve gözyaşına bulanarak geçti.

Daha bahar festivali sırasında festival yemeklerini taşıyan kervanı vuran Thelmerid adındaki stokçu ve haydut yanındaki adamıyla kıskıvrak yakalandı. Sağ kolu olan adamı idam edilirken kendisi nezaretten kaçmayı başararak cezadan kurtuldu. Aynı gün kasaba yönetimi Papaya Tapınağı’na geçti. Oviya Demirpençe hem başrahibe hem de vali olmuştu.

Hemen mevsimin başlarında Kanlıkaya’da gerçekleşen katliam ile başlayan ve hancı Ragnar’ın asılmasıyla sonuçlanan olaylar zinciri kasabayı yöneten grupların arasında tamiri imkansız yaralar açmış gibi görünüyordu. Bunun yanısıra kasabanın çevresi goblinler, troller ve haydutlar ile çevrelenmeye başlamış, güvenlik problemleri her yerde baş göstermişti. Kasabanın en güvenli yeri olan ambarlarda bile cinayetler işleniyordu. Hatta Sonçıkış mahalleleri arasında bile düşmanlık gelişiyordu ki; sebepleri çok geçerliydi. Suya erişimi kısıtlı olan mahalleler arasında gerginlik fazlaydı ve kontrolsüzdü. Üstüne üstlük kasabanın başka mahallelerinde, zengin tüccarlar, ticaret şirketleri birkaç adım ötelerinde sefalet yokmuş gibi işlerine devam ediyorlardı. Valilik insanlara en azından barınak sağlayabilmek adına evler inşa etmeye başladılar. Rivayete göre bu evlerin parası Kadersizlerden de çıkmıştı. Bunun yanısıra bir de yeni iskele yapımına başlandı.

Güvenlikle ilgili sorunlar bu kadar ciddiyken muhafızlık etmesi gereken askerlerin arasında da problemler vardı. Rivayete göre bazı muhafızlar delilik seviyesinde gaddarlıklarıyla tanınıyordu. Zaten bir süre sonra lejyondan kovulanlar oldu.

Bir de garip bir deniz feneri hikayesi gergin olan kasaba yöneticisi gruplar arasındaki gergin ilişkileri sessiz bir düşmanlık durumuna çevirdi. Sonuç olarak Kadersizler’in ikinci adamı Salva ve kartograf Bolsaron kasabadan sürüldüler. Altın Bahar, insanların birbirlerini yediği trajik bir hal almıştı.

Mevsimin son zamanlarında Tridon Yolu’nda ortaya çıkan haydut çetesi, faaliyetlerini daha da arttırdı ve kervanları vurmaya, yolları kesmeye başladılar. Kasabalılar Kaptan Ateşsakal, Kaptan Wizez ve Teğmen Vlad liderliğinde bu grubun başını ezmek için bir harekat düzenledi ancak haydutları dağıtmayı başarsalar da büyük kayıplar verdiler. Ateşsakal ogre ile çarpışırken can verdi. Üstelik Kaptankatili Ogre ve Haydut Başı Urathar ellerini kollarını sallayarak kaçtılar.

*   *   *

Böylece yaz geldi; artık güneş cömert bir sıcaklıkla çalışmayı zorlaştırıyor, baharın tatlı meltemlerini özletiyor. Rivayete göre yakında yeniden bir vali seçimi olacakmış. Kimin seçileceği epey merak konusu. Belki işler bir parça daha normalleşir ve baharın aksine sakin bir yaz geçiririz.

Yine de kasaba balıkçıları biraz huzursuz. Bu kadar kan dökülen bir yerde denizin de huzursuz olacağına inanıyorlar, bazı gölgelerden bahsediyorlar, her yerde tamahkâr biçimde altın arayan kanlı ellerin rahatsız edilmemesi gereken şeyleri rahatsız etmesinden korkuyorlar. Çocukları korkutmak için uydurulmuş eski masalların fısıltısı dolaşıyor. Tabi korkacak bir şey yok bence, günün sonunda hepsi hikaye.

Öyle değil mi?