Kırık Yelken Adası’nın goblinler tarafından basılmasıyla sona eren yaz ayı, yerini sonbahar rüzgarlarına bırakıyor. İnsan ve goblin kanının sırılsıklam ettiği adada herkes acılar içinde. Altın toplamanın devam etmesi için halkın morale ihtiyacı var.
Tam bu dönemde kasabaya gelen Anmaslı sayısının artmasıyla duvarlarda görülmeye başlayan bir ilan var. Küçük karanlık gözleri, kemikli burnu ve dalgalı kısa saçları olan bir adamın karakalem çizilmiş resminin altında şu bilgiler yazıyor: “ARANIYOR: ESKİ ANMAS PRENSİ ELOHİR GÜMÜŞTİLKİ – CANLI GETİRENE ÖDÜL: 500 ALTIN – TEHLİKELİ BİR GRUBUN LİDERLİĞİNİ YAPMAKTADIR – BAŞVURULAR: GÜNEY YELBÜKEN TİCARET ŞİRKETİ.” Bu ilan sayesinde Güney Yelbüken Ticaret Şirketi’ndeki hareketliliğin sebebi de anlaşılmış oldu. Doğal olarak hemen bir sürü Sonçıkış sakini prensin nerede görüldüğü hakkında başka kimsede olmayan istihbaratı bildirip ödülü alabilmek için şirket kapısında kuyruk oluşturdular.
Bu yeni haber dışında Sonçıkış sefalet ve zenginlik arasındaki sarkaçta gündelik yaşamın aktığı bir yer olmaya devam ediyor. Goblinlerin, karşı saldırı ile püskürtülmelerinin ardından, en azından bir süre kimsenin başına bela olmayacakları düşünülüyor. Şimdi yaraların kapatılması zamanı diyor insanlar. Bir rehabilitasyon dönemi ile kanlı geçen ilkbahar ve yaz aylarının acılarının en azından teselli bulması umut ediliyor. Şu anda can sıkan tek şey, tek tük meydana gelen su şeytanı saldırıları. Ama en azından goblinler gibi baş belası seviyede kalabalık değiller.
Bir korsan kaptanının yönettiği Sonçıkış’ta, her gruptan insanın hayatını kaybetmesiyle bir matem havası olsa da, kasaba içindeki genel gerginlik düzeyi azalmış durumda. En azından artık insanlar birbirlerine daha az düşmanca bakıyorlar. Sokaktaki her üç kişiden biri kılıçla ölmüş birinin cesedini görmüş durumda ve dünyanın fani bir yer olduğu gerçeği daha ağır basıyor. İnsanlar Tapınak ayinlerine daha candan katılıyorlar. Eas’a daha çok şükrediyorlar. Ishu’ya daha çok saygı duyuyorlar. Amansız ve anlamsız bir şiddetin pençesinden kurtulmuş her halk topluluğu gibi maneviyat ve birlik beraberlik duyguları daha da artıyor. Bir korsan kasabasında olsa dahi…
Olumlu gelişmeler de yok değil. Su kanallarının yapımı tamamlanmış durumda. Doğuda tersanenin tamamlanmasıyla yeni bir ekmek kapısı kuruldu. Sokaklarda kimsesiz çocuklara yardım eden, yemek veren birden fazla grup oluştu. Yeni yapılan binalar barınma sorununa biraz da olsa derman oldu. Sonçıkış daha derli toplu bir yer haline geldi.
Sonbaharın ve ardından gelecek kışın artık sadece altın ve bereket getirmesi herkesin tek dileği. Hemen hemen herkesin…