Bir Büyücünün Hatıra Defteri

Aldelen!

İsmi bu kadar güzel olup da kendisi bu kadar varoş, taşra ve ıssız olan çok az şehir vardır herhalde. Neredeyse dış dünyadan tamamen izole olan bu şehircikte, kayıp ruhlar gibi dolanan basit insanlar, sağlıksız hayvanlar ve yıkık dökük binalardan başka hiçbir şey yok. Konuşabilecek sayılı insanın da hayal gücünün bu kadar az olması benim talihsizliğim herhalde.

Aldelen, Eresis Krallığının İmparatorluk tarafından ilhak edilmesiyle birlikte sancılı bir değişim geçiriyor sanırım, zira yerliler ile vatandaşlar arasında ben gelmeden birkaç ay önce bir hır gür yaşanmış. Barbarlar her yerde aynı ne de olsa…İmparatorluk ile medeniyet öğrenmeye hevesli bu halk, aslında çok kurnaz bir topluluk ancak çok ilkeller. Tarım ve hayvancılığı verimsiz yürüttüklerinden olsa gerek Thatibue Ailesi bu alandaki işleri devralmış. İlginç bir liderleri var, Madeline Hanımefendi, tabii ki, her yönetici gibi önce kendi toprağını ve marabalarını koruyor ancak kendisi henüz bu gerçekle yüzleşebilmiş değil. Gnoll akınlarının yaşandığı o günde kendisi ile biraz münakaşa edebilmiştik.

Nasıl da unutabilirim! Gnoll akını! Yeteneklerimin en çok kullanılacağı o günde korkak Çavuş Siv ve Hanımefendi Madeline sayesinde bu barbarlar artık beni bir meşale ile eş tutuyor. Bu barbarlara büyü ilmini anlatacak ne sabrım ne de gücüm var. Gnoll akınına dönersek, yakınlarda bir köyü yağmaya çıkan yaratıklar amaçlarına ulaştı. Yamyamlık davranışı geliştiren bu gnoll kabilesinin önünü kesmek için tabii ki tek yol var o da liderlerini öldürmek. Tereyağından kıl çekercesine yapılabilecek bu işi ise kim istemedi? Korkak Çavuş Siv ve Hanımefendi Madeline. Şu iki kadını anlamak çok zor.

Günlerin hızlıca kararıp, soğuk rüzgarların her yeri kolaçan ettiği şu günlerde kıtlık problemi de ortaya çıktı. Başrahip Hidan, herkesten para topluyor ancak bu düpedüz haraç kesmek! Köylüler yeteri kadar çalışmadıysa, bu barbar çiftçileri neden bizim bağışlarımız doyuracakmış?! Saçmalık. Bir de kendi muhafız gurubunu çıkardı, sanki bu barbarlar anlayacakmış gibi. Başrahip ne kadar ılımlı ve rasyonel bir insansa, tebaası da bir o kadar fanatik ve hayalperest. Barbarlarla kilisenin sürtüşme yaşayıp yaşamayacağını ise zaman gösterecek.