YK: Dünyanın Sonu – Başlangıç

Dünyanın sonu geliyor!

Gazeteciler bayılıyor bu başlığı atmaya. Eas rahipleri, Göksel Elekler’in artık çalışmadığı, Eas’ın lütfunun ve lanetinin kontrolsüz bir biçimde Yelbüken’e aktığı konusunda tartışıyorlar. Karnak’ta kıyamet partileri düzenleyen zengin bir kesim konuyu alaya alıyor görünüyor, bir yandan da bir kısmının gizlice sığınak inşa ettirmeye çalıştığını biliyorum. İşim bunları bilmek. Merkezden uzaktaki krallıklarda tuhaf dini gruplar, akla hayale gelmeyecek kıyamet sonrası zırvalarını yayıp insanları kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Papaya rahipleri, şans tanrıçası ile iletişime geçmeye çalışıp dünyanın sonu gelirken şansları dönsün de kötü kaderden kaçsınlar diye dualar ediyorlar. Bonifatus dera merzeren! Ishu inanırları hallerinden memnun, nasılsa Ishu’nun bir şekilde herkese yetecek kadar yeri var. Bu delilik hali kuzeye bile sirayet etmiş durumda. Gelen raporlara bakılırsa Kalgarlılar bile rahatsız; kıyametten kaçınmak için bazı kabileler insan kurban etmeye başlamışlar. Tüm bunları biliyorum, çünkü felaket işinde çalışıyorum. Ben bir sigortacıyım ve dünyanın sonu gelirken ilk batan iş sizinkisi oluyor.

Tüm bu saçmalıklar Su Düzlükleri’nde başladı. Eyterliler sayıca az, önemsiz, eski bir halk ama bir sürü hikayeleri var. Düzelteyim; dünyanın sonunun nasıl geleceğine dair bir sürü hikayeleri var. Histeriyle yaşayan ilkel bir topluluk. Su Düzlükleri’nin en eski halklarından olsalar da kıtada yoğun yaşadıkları sadece bir yer var. Günbatan Kasabası, Kan Martısı Koyu’nda yer alıyor. Kötü bir yer çünkü uzun yıllar Anmas ile Dromnej arasında bitmek bilmeyen savaşın ortasında kalmışlar. Kötü gün nedir biliyorlar. Ama sanırım kaderleri tüm Su Düzlükleri’ne yayılmış durumda. Yelbüken’in güneyinde mahsulün 3’te 2’si öldü. Her yerde kıtlık ve sefalet korkusu baş göstermiş durumda. Eyterlilere sorunca “bunlar bizim 7 hikayemizde geçiyor zaten” diyorlar. Kıyamet alametleri. Ahlak vesikaları. 

Bu kadarla kalsa iyi. Bölgede feverânlar ortaya çıkmış durumda. Ateşten, topraktan, sudan ve -artık her neyse- onlardan oluşan ifritler ortalıkta cirit atıyorlar. Eyterliler yine orada “evet, işte bakın kıyamet alametlerinden birisi daha” diyerek başlarını sallıyorlar. Hadi bu da tesadüf olsun.

Sonra heyecanlı bir bilgin, “bakın son zamanlarda savaşlar da her yerde” diye ortaya çıkıyor. Sınır Krallıklar’da derebeyleri birbirlerine girdiler, Su Düzlükleri zaten devamlı savaş halinde, hatta onu bırakın Kalkan Dağları’nda bile ölüleri kaldırıp dirilerle savaştırdılar. Yine aynı bilgin “savaşlar da, 7 hikayede anlatılan kıyamet alametlerinden” diyor. Yani güzel argümanlar bunlar. Ama herhangi birisi tarihe şöyle bir göz attığında devamlı savaş halinde olduğumuzu görecektir.

Tüm bunlar gazetecilerin, sözümona bilginlerin ve gezgin soytarıların abartılarıyla insanları korkutuyor ya da daha kötüsü eğlendiriyor, kıta çapında bir olay yaratıyor. Hatta kıyamete doğru bir geri sayım bile başlamış. Tarikatler, araştırmacılar, fırsatçılar ve meraklılar Günbatan kasabasına akın ediyorlar. Ama beni ilgilendiren tarafı; müşterilerimizin sigortalarını yeniletmek konusunda tembel davranmaya başlamaları. Üstelik afetlerin artmasından endişe eden bir yönetimle çalıştığım için maalesef beni de Günbatan’a gönderiyorlar. Etrafı kontrol edip bu alametlerin aslı astarı var mı öğrenmemi istediler.

Son tahlilde bence bunların hepsi çocuk masalı. Ahlak satmak isteyen tüccarların ibret hikayelerini, tesadüfi olaylarla birleştirmeleri. Sonunda kan yağmurları ile ıslanıp, çift başlı doğan çocuklar görmeyeceğiz ya da 7 hikayeden alıntılayacak olursam “hayal edilemeyecek bir ateş” tüm Yelbüken’i kaplamayacak. Ama herkes bu duruma kendini kaptırmış durumda. Günbatan’a yaklaştıkça, coğrafyanın savaş ve yıkımla olan yorgunluğuna insan kendisini kaptırdıkça, bu kıyamet masalları tuhaf bir duygu durumu yaratıyor insanda. Bir çeşit anksiyete. Hadi bitse de gitsek dedirten bir iş görüşmesi gibi. Saçma sapan fikirler insanın kafasını karıştırıyor. Sormadan edemiyorsun kendine…

Ya dünyanın sonu gerçekten geliyorsa?

“YK: Dünyanın Sonu” eylül ayında başlıyor.

Wiki sayfası çok yakında!