Warhammer Fantasy Battles, Kule’deki wargamerler arasında her zaman en popüler oyunlardan biri olmuştur.

Uzunca bir hype sürecinden sonra, kuralları 2024 senesinin başında yayımlanan Warhammer Fantasy Battles’in yeni editionu The Old World oyununu bir süredir oynuyorduk. Yaz sezonunu boş geçirmemek adına 2024 Yaz Ligi’ni düzenledik.

Kule’de âdet olduğu üzere, son turnuva ya da ligi kazanan kişi bir sonrakini düzenlemekle yükümlüdür. Bu sayede organizasyon işini Mirza’ya kitlemiştik. O da sağ olsun ligimizi organize etti.

6 oyuncunun katıldığı ligde üçer kişiden oluşan 2 grup tek oyun usulü kapıştı. Gruplarında ilk ikiye girenler arasında çekilen kura ile yarı final ve final maçları oynandı. Gruplar, yarı final ve final eşleşmeleri şu şekilde oldu:

Tur 1

Cüce savaş makinelerinden çekinen Semih, Necrosphinx’i ormanın içinde tutarak atış yememeyi tercih etti. Casket’in koruması dahil hemen her büyüsünü cast etti ve piyade birlikleri ile merkeze yürüdü. Özellikle archerlerin poison kill zonesi oldukça tehlikeli gözüküyordu. Ushabtiler Wyvern lordu oklamak için pozisyon aldı.

Atışlarda şansı yaver gitmeyen Semih 1-2 hobgoblin öldürüp turu bana verdi.

Aslında oyunun başındaki planım, ikinci turdan itibaren, akrepler geldikten sonra ileri basmaktı. Bu sayede puanı yüksek olan makine parkurunu, ambusher akreplere kaptırmamayı planlıyordum. Ancak, anlık bir karar vererek planımı değiştirip doğrudan ileri bastım.

Marching formationda başlayan BSBli warrior birliğini Steed of Shadows ile Tomb King hattının arkasına uçurarak delikanlılığın kitabını yazmaya başladım. 3″ move karakteristiği olan bir birliğin 36″ hareket etmesi konusunda Games Workshop’un oyun tasarımcılarını biraz hayırla andıktan sonra, Wyvern ve Taurus lordlar da kendi kanatlarından ileri bastı.

K’daailer ve Black Orc birliği ile, masa kenarlarından gelebilecek akreplere önlem aldım. Hobgoblinler ise vay anasını diyerek etrafa bakınıyorlardı.

Bu oyunda, önceki oyunun aksine cüce shootingi neredeyse hiç iş yapmadı. Hatta, daha ilk turda ileri basmamdan dolayı generalin bubblesinden uzak kalan rocketler 2 kere misfire atıp 2 tur çalışmadılar.

Tur 2

Özellikle okçular üzerinde beliren baskıyı hafifletmek için bazı hamleler yapılması gerekiyordu. Semih de bunu sağlamak için okçulara pozisyon aldırdı ve bir akrepi kendi command rangesinden oyuna soktu. Diğer akrep ise gelmemeyi tercih etti. Kendi adıma, iki akrepin de bu turda gelmesini tercih ederdim. Bu sayede makine parkını korumak için geri bıraktığım K’daai ve Black Orc birliklerini daha erken oyuna sokma şansı bulurdum.

Oyunun genelinde büyü konusunda çok üstün olan Tomb Kings, başta Earthern Ramparts olmak üzere hemen hemen tüm büyülerini geçirdi. Sadece Word of Pain (-1S, -1T) büyüsünü geçiremedi. Zaten oyun boyunca bu büyüyü hiç geçiremedi Semih, hep de 2-1 attı.

Diğer kanatta ise Sphinx öne çıkan Wyvern lordu yanladı. Tomb Guardlar ise Wyvern’in olası Ushabti şarjına yandan destek vermek için pozisyon aldı. Tomb King shooting ve magic missilelerini ise rahatlıkla savuşturduk.

Benim ikinci turumda ilk şarjlar geldi. Drilled Warriorlar redress the ranks yapıp Skeleton archer birliğine önden, Taurus da yandan kapandı. Wyvern ise büyük oyunu gördü, kendine kurulan tuzağın üzerinden Ushabtilerin arkasına sarktı.

Nöbetçi K’daailer ve Black Orclar ile biraz yayılıp kontrol alanımızı genişlettik. Hobgoblin bilrliklerinden biri obstacleye yaslanıp uyumaya başladı. Diğerlerinin arkasında Black Orclar olduğu için biraz daha disiplinli gibiydiler.

Her ne kadar Archerlerin üzerinde Casket’ten -1 to hit, Earther Ramparts’tan 5++ olsa da, kombat onlar için hiç iyi geçmedi. Ölenler ve CR dolayısıyla toza dönüşenler derken birliğin yarı kadarını indirmeyi başardık.

Tur 3

Turun başında, beklendiği üzere, ölen iskeletler avuç avuç geri gelmeye başladı. Yine Word of Pain harici her büyünün geçtiği; ancak magic missilelerin işlemediği bir tur oldu. Zaten oyun boyunca binekli lordlarım için attığım her saveyi tutturdum. İkisi de oyun sonunda hiç wound yememişti.

Archerlere destek olarak gelen akrep benim Warriorların arkasına kapandı. Yeterli gelmemiş olacak ki Semih, diğer akrepi de aynı yöreden getirdi. Bu akreplerin en büyük sıkıntısı, hem Killing Blow hem Monster Slayer kurallarının olması. Bu nedenle Warriorlarımın içindeki BSB de, binekli lordlarım da akrepler tarafından teklenme riskindeydi.

Diğer kanatta, Ushabtiler nedeniyle Wyvern’e şarj edebilecek yeri kalmayan Sphinx şansını tekrar denemek için pozisyon aldı. Wyvern’in tehdidi altındaki Tomb King heroları LoS dışına çıktı. Casket ise Travel Mystical Pathway büyüsü ile uçurularak yine LoS dışına çıktı. Tomb Guardlar, reserve move oyunları ile Wyvern’e gelgel yapacak şekilde pozisyon aldılar.

Kombatta bir önceki kadar büyük hasar yaratamasak da yine kazanmayı başardık ve itiştik.

Benim turumda, oyunun gidişatını etkileyecek bir karar vermem gerekiyordu: Wyvern ile sol kanatta dansa devam mı, yoksa ortadaki kombata intikal mi? Bir süre düşündükten sonra ortadaki kombata dahil olmaya karar verdim. Bu kararımdaki temel nedenlerden biri, akreplerin tek atma kuralının psikolojik etkisiydi. Bir akrepi indirip, overrun ile diğer akrepi sonraki turda alırım diye düşündüm. Kararımı etkileyen bir diğer neden de, Sphinx’in, sayısı iyice azalmış BSBli warriorlarıma şarj menzilinde olmasıydı.

Planlama tabi bir yere kadar… Bu turdan itibaren, genel olarak woundlama zarlarında o kadar çok 1 attım ki olmayacak bazı kombatlar riske girdi.

Ogre Bladeli Wyvern lord, akrep abiye hepi topu 1 wound verince ilk Monster Slayer korkumuzu yaşadık. Nitekim akrep ölmedi, benim overrun hayallerim de suya düştü. Artık hacıyatmaz olan okçuları da gene az öldürebildik. Bu turun sonunda Taurus lordu, biraz dispele ihtiyacım olacağını düşünerek kombata devam ettirmedim.

Akrep tehdidinden kurtulan K’daailer ve Black Orc birliği ise kombata intikal etmeye başladılar.

Tur 4

Bu turda da Semih önemli bir karar vermek durumunda kaldı. Sphinx ile Wyvern lorda mı yoksa cüce savaşçılara mı şarj edeceği konusunu biraz düşündü ve sonunda savaşçıların yanına kapanmaya karar verdi. Kombatta olmayan akrep de aynı birliğe arkadan kapanarak birliği 3 yönden kıskaça aldı.

Bir türlü savaşa giremeyen Tomb Guardlar oratadaki arbedeye döndü. Ushabtiler de şansını Taurus lord ile denedi ama çizik atamadılar.

Taurus lord ile her tur yapmayı başardığım Storm of Ash büyüsü (9″ aura -1 to hit) sayesinde Warriorlar 6 kişiye kadar düşse de yok olmadı ve Stubborn & Shieldwall kombosu ile geri çekildik.

Wyvern lord -nihayet ve bir zahmet- akrepi bu tur öldürüp, yüzünü desteğe muhtaç olan kombata çevirdi.

Kendi turumda tine edebilen her şeyle şarj ettim. Wyvern Sphinx’e, Warriorlar ve Taurus da 2. turdan beri dövüştükler okçulara daldılar.

K’daailer ve Black Orclar da artık kombat kokusunu alacak kadar yakınlaşmışlardı.

Kombat sonucu Sphinx’i indiren Wyvern lord, Tomb Guard şarjını karşılamak için pozisyon aldı. Archerler ise gene tek haneli sayılara düştü ama dayadılar.

Tur 5

Nihayet sırası gelen Tomb Guards, arkadan akreple beraber Wyvern lordu tost etti. Oyunun belki de en önemli zarı bu kombatta atıldı. Akrepten to woundda 6 yiyen Wyvern lord, 5++ atarak teklenmekten kurtuldu. Black Orc lideri, static resolutiondan kırılsa da BSB sayesinde durmayı başardı.

Öte yandan, kombatın başından beri Warriorlar ve Taurus lord tarafından dövülen iskelet okçular yine yok olmadan durdular, işlerini yaptılar. Turun sonunda yeter artık diyen Warriorlar okçuları bırakıp akrepe pozisyon aldılar. Taurus lord da arkadan gelen K’daailer’e göz kırpıp “iş sizde beyler” diyerek Casket’i gözüne kestirdi. Ushabtiler kombatta olmayan tek tedit olan K’daailere bir wound geçirdiler. Oyun boyunca yaptıkları tek iş de bu oldu.

Benim turum yine saldırılarla başladı. Warriorlar akrepe kapandı, Taurus lord ise oyun başından beri fazlaca buff vermiş olan Casket’e saldırdı.

K’daailer, lorddan aldıkları talimatla okçulara march ettiler. Black Orc birliği de “son tur Ushabtilere yetişir miyiz?” gayretiyle ileri bastılar.

Dikkat ederseniz cüce shootinginden neredeyse hiç bahsetmedim. Oyuna katkıları tam da bu kadar oldu. İlk oyundaki eforlarından çok ama çok uzaktılar.

Kombatta Wyvern lord challenge diyerek kendine gelen atakları azalttı, Warriorlar içindeki BSB akrep tarafından teklenemedi. Hafif kırılsak da yine BSB desteğiyle kombatta kaldık. Taurus lord ise rahat bir eforla Casket’i öldürdü ve Tomb Guard kombatına gitmek için pozisyon aldı.

Tur 6

Oyundaki hemen her birlik Semihin sahasının ortasına yığılmış olduğu için oyunun devamı hızlıca geldi. Priestler bir yandan Taurus LoS’undan kaçmaya çalışırken diğer yandan da hararetli bir şekilde casket’in kaybını telafi etmeye yönelik büyüler yapmaya çalıştılar. İlk defa bu tur dispel zarlarım biraz çalıştı ve en azından her büyü geçmedi.

Ushabtiler devasa yaylarıyla Taurus lordu yine okladılar… O kadar… Sayıları biraz daha toplanan okçular ise bir K’daaiyi öldürdüler.

Kombatta. önceden bahsettiğim, to woundda 1 atma şanssızlığım nedeniyle yine kırıldık. Yine give ground ile idare ettik.

Son turumda yine şarjım vardı. Zaten oyunun 2. turudan itibaren her turumda şarj ettim. Personal achievement olmuştur diye düşünüyorum. K’daailer okçulara dalarken Taurus lord da TG kombatına arkadan dahil oldu. Black Orclar ise maalesef şarj zarını tutturamayarak Ushabtilere yetişemedi.

Kombatta K’daailer sonunda okçular ve içindeki prensi toz edip overrun ile TG kombatına yandan kapandılar. Bu tur Storm of Ash cast etmeyi başaramadığımdan dolayı, özellikle Wyvern lord vs Tomb King challengesi daha kritik hale gelmişti. Ancak Dry as Dust birliklere yandan ve arkadan flaming ataklarla girince yeteri kadar adam öldürdük. CR ile hem TG birliğinin yarı puanını hem de akrepin puanını alarak oyunu bitirdik.

Oyun sonu puanlaması, Chaos Dwarfs lehine 16-4 galibiyet gösteriyordu.

Oyun hakkında biraz yorum yapmak isterim. Semih’in ordusu oldukça az droplu, chaff içermeyen bir yapıya sahipti. Bu nedenle hedef önceliklendirme ve makine parkını koruma konusunda kafamı karıştıracak bir challenge yaşamadım.

Oyundan sonraki sohbetimizde konuştuklarımızdan hareketle, oyunun ilk turunda hatların arkasına sarkan Chaos Dwarf Warrior birliği Semih’in beklemediği bir hamle idi. Her ne kadar intihar görevi gibi olsa da, özellikle binekli heroların desteği sayesinde hemen her kombatı ben seçtim.

Tomb King büyüsü, özellikle Casket desteği sayesinde çok üstün hale geliyor. Priestlere +1 casting ve bound spellere dahi +1 vermesi çok kritik özellikler. Ancak High Priest’in o gün Wind Blast ve daha da önemlisi Plague of Rust’a çalışmadan gelmiş olması gerçekten Semih’in canını yaktı.

Oyundaki bence en kritik zar, Wyvern Lord’un akrepin Monster Slayer darbesine attığı ward save zarı idi. O zarı tutturamasam sadece büyük puan kaybetmiş olmayacaktım, üstüne, BSBli warriorları da büyük ihtimalle kaybedecektim ve oyun beraberliğe gidecekti. Aferin lord…!

Aşağıya oyunun turlar boyunca akışını gösteren görseli de bırakıyorum.

Bir ligi daha bu şekilde bitirmiş olduk. Ligi düzenleyen Mirza başta olmak üzere lige katılan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Bir sonraki turnuvayı düzenlemek böylece bana kalmış oldu. En yakın zamanda 2024 güz turnuvasından haberlerle karşınızda olacağım.