İyi günler ekip!

Yeni battle report,  yeni heyecan.

Bugünkü maçımızda Phobos öncü kuvvetleri şehrin yıkıntıları arasında bir Plague Marine Warband’i ile karşılaşıyor. Emperor mu üstün gelecek yoksa Nurgle mı?

Ekipleri tanıyalım:

Ayberk’in ekibi: Nurgle’ın favorisi, üşütmeyen nezle olmayan Plague Marines. Düşük movement speed karşılığında yüksek dayanıklılık. İlginç silahlar, tuhaf büyüler, orijinal ekip.

Benim ekip: Emperor’un gözbebeği, delikanlı Phobos Strike Force. Standart Marine’ler kadar dayanıklı değiller, ağır silahları yok ama Eldar kadar hızlılar, radyoya parazit yap oraya buraya smoke grenade at gibi üçkağıtlar vs.

Oynun başında vaziyet bu. Scouting phase’de Plague Marines extra equipment (small barricades), Phobos ise Reposition seçiyor ve Phobos oyuna başlamayı tercih ediyor.

Mission: Secure! Hadi bakalım!

TURN 1

Scouting phase reposition’ı ile üst kata çıkan Marksman, hedef seçeneklerini şöylece bir gözden geçirip Warrior’a ateş etmeye karar veriyor.

İlk atış 4 wound, ikinci atış 10 wound, tam rakam! Ama Warrior, Nurgle’ın bahşettiği dayanıklılık sayesinde iki wound’u hissetmiyor ve 2 HP ile ayakta! Marksman, son AP’si ile ayaklarının altına smoke grenade atıp gözden kayboluyor.

Nurgle’ın blessing’leri sayesinde yaralarından etkilenmeyen Warrior, yerinden kıpırdamadan (böylece Ceaseless kazanarak) Marksman’a karşılık veriyor ama smoke grenade yüzünden mermiler ıskalıyor. Emperor protects.

Warrior’ı gözüne kestiren Commsman bir salvo ateş açıyor ve Warrior’ı devirmeyi başarıyor. Kalan 2 AP ile objective’in yanına gidip bir sonraki turn’e hazırlanıyor.

Fighter da devasa flail’ını sallaya sallaya kendi tarafındaki objective’e doğru atılıp akabinde smoke grenade atıyor.

Merkez objective’de kan gövdeyi götürecek gibi, bu yüzden Reiver Warrior ortaya doğru hamle yapıyor.

Champion, devasa Space Marine heykelinin arkasında konum alıyor. Bir elinde plasma pistol, diğer elinde sihirli fel fecir kılıç, Phobos’un bu modeli oradan sökmesi pek mümkün değil.

Phobos, haritanın ortasında konumlanma konusunda biraz çekingen davranıyor, nitekim close combat’te Plague Marine devirmeleri zor. Reiver Sergeant, orta objective’e charge edebileceği bir konumda beklemeye karar veriyor.

Icon Bearer, her iki objective’e de saldırabileceği şık bir konuma geçiyor. Bu noktada Plague Marines’in Hold the Line oynadığından şüphelenmeye başladım, eğer öyleyse pozisyonum pek de iyi değil.

Voxbreaker, konumunu değiştirmeden pas diyor. İleri atılırsa Champion cc’de öldürecek, ayreten bu turn ilerlemesinin kimseye faydası yok.

Plaguecaster, biraz ilerleyip heavy terrain arkasında siper alıyor. Fena konum değil, gerekirse ileri koşabilir veya kafasını kaldıran olursa çeşitli Nurgle büyüleri sallayabilir.

Helix Adept de olduğu yerde pas diyor. Nereye gitse birinin charge mesafesine girecek, bazen hareket etmemek en iyisidir. Merkez objective’in üstündeki small barricade’i biraz daha yakınıma koysaydım daha geniş hareket alanım olurdu.

Heavy Gunner, duvara sırtını dayayıp sinsi sinsi ilerliyor. Elindeki silahın menzili kısa ama vurdu mu oturtuyor. Yakından fotoğrafını çekmeyi unuttum, idare edin.

Bu vesileyle turn 1 sona erdi. Warrior’ın ölümü dışında heyecanlı bir şey olmadı ama pozisyonlar alındı. Plague Marines, Phobos’a kıyasla daha iyi konumda, diğer yandan Marksman da sökülmesi zor bir yerde, vurduğunu indirecek.

TURN 2

Plague Marines, turn başında strategic ploy ile sineklerden oluşan bir duman perdesi yaratıyor (Cloud of Flies) ve Heavy Gunner bu perdenin içine dalıp Commsman’a ateş ediyor. Fakat ne iş, zarlar pek kötü geliyor! Commsman, bir iki şanslı armor save sayesinde wound almadan kurtuluyor.

Emperor protects.

Cloud of Flies yüzünden obscured olan Heavy Gunner’a makul miktarda hasar verebilecek tek model Marksman ama belli belirsiz tehdit yaratıp karşı tarafı tedirgin ettiği için henüz aktive etmek istemiyorum. O yüzden Commsman önce objective’i ele geçiriyor, ardından yere bir beacon koyuyor. Böylece TacOp’um olan Plant Beacons’ı ilan etmiş oldum. Son AP’si ile smoke grenade atıp sırasını salıyor. Smoke burada hiçbir işe yaramıyor ama “if we don’t know what we are doing, the enemy certainly can’t anticipate our future actions”.

Fighter da kendi tarafındaki objective’i ele geçirdikten sonra heykelin arkasında yerini alıyor. Hem Marksman’ın göremeyeceği bir yerde, hem de orta objective’i tehdit ediyor. Güzel hamle.

Fighter gözden kaybolduğuna göre Marksman’ın tek hedefi kaldı. Omzundaki kamera sayesinde obscure kuralını ignore eden Marksman, duman içindeki Heavy Gunner’a nişan alıyor. İlk hit 8, ikinci 12 damage, Heavy Gunner saf dışı kalıyor!

Marksman tehlikesinin ortadan kalktığını gören Plaguecaster, ileri doğru hamle yapıyor ama ortalıkta iyi bir hedef yok, işe yarayacak tek büyüsü de maalesef out of range.

Şimdi bir şekilde haritanın ortasını açmam lazım, inisiyatifi Ayberk’e bırakırsam oyunu kaybedebilirim. Dolayısıyla Voxbreaker, silah arkadaşlarıyla son bir kez vedalaşıp kendini haritanın ortasına atıp Auspex’ini açıyor. Aslında objective’i alsam daha iyiydi, küçük bir hata. Neyse, Voxbreaker kesin ölecek ama artık Plague Marines’in öne çıkması gerekecek.

Champion, öne atılıp Voxbreaker ile close combat’e giriyor. Champion, elindeki sihirli kılıç ile Voxbreaker’ı delik deşik ediyor, ama Voxbreaker şansına 1 HP ile ayakta. Champion bir kere daha cc diyerek Voxbreaker’ı öldürebilir ama son derece akıllıca bir hamleyle sırasını salıyor, nitekim cc’de kaldığı sürece ranged attack yemeyecek. Voxbreaker zaten poisoned, ilk aktivasyonda tak diye ölecek. Güzel taktik!

Reiver Warrior, bu karmaşadan faydalanıp sol taraftan düşman sahasına sızabileceğini fark edip tekrar sola kayıyor. Ayrıca Icon Bearer benim taraftaki objective’e yürürse savunmaya katkıda bulunabilir.

Kırmızı kare, puan toplamak için çok iyi bir konum. Ayrıca hala Ayberk’in TacOp’unu bilmiyorum, eğer Hold the Line ise bu kareye sızıp puan almasını önleyebilirim.

Plague Marines aktivasyonunda fotoğraf çekmeyi unutmuşum, dolayısıyla bir arada anlatacağım. Icon Bearer, orta objective’i ele geçiriyor. Akabinde Reiver Sergeant, Champion’a charge ediyor ve uzun bir dövüşün ardından Champion’ı yenmeyi başarıyor. Ama o da ne! Champion, feci Nurgle büyülerinden birini yapıp ölmeden önce kendini patlatıyor! Bu patlamada Voxbreaker can verirken Reiver Sergeant da poisoned oluyor. Voxbreaker’ın ölmesi ile birlikte, Ayberk TacOp’unun Overrun olduğunu gösteriyor ve puanı hanesine yazıyor.

Turn 2 böylece sona eriyor. Plague Marines 1 puan ile önde ama oyunu kimin alacağı henüz belli değil.

TURN 3

Fighter, Reiver Sergeant’a charge ediyor ve devasa flail’ı ile Sergeant’ı haşamat ediyor. Bir overrun puanı daha!

Herkesin ortaya yığıldığını gören Reiver Warrior, fırsat bu fırsat diyerek düşman tarafına geçiyor ve bir beacon daha yerleştiriyor. Bu beacon işini Commsman ile yapıp Reiver Warrior’ı merkeze sürsem daha iyi olmaz mıydı? Evet daha iyi olurdu, hep birlikte ders çıkaralım.

Plaguecaster, bir sonraki turn Marksman’a charge edebileceği bir konuma yürüyüp dehşetengiz büyülerini (Plague Wind) Helix Adept’e yönlendiriyor; ama zarlar Nurgle’dan yana değil, 5 wound verebiliyor.

Helix Adept önce kendi iyileştiriyor, akabinde Icon Bearer’a ateş açıyor. 7 wound, Icon Bearer düşüyor! Eksılınt! Son AP’si ile Fighter’a ateş ediyor, ama mermiler efsunlu Nurgle zırhından sekiyor.

Plaguecaster, counteract’te Helix Adept’e bir Plague Wind daha sıkıyor ama Helix Adept 2 HP ile ayakta kalmayı başarıyor.

Commsman, move-dash ileri atılıp orta objective’i ele geçiriyor.

Fighter, counteract’te Commsman’a doğru biraz yaklaşıyor, Marksman ise durduk durmadık yere charge yemenin alemi yok diye düşünüp aşağıya atlıyor ve bir beacon daha yerleştiriyor.

Bu vesileyle 1-2 puan öndeyim. Elime yüzüme bulaştırmazsam oyunu kazanacağım ama yapmadığım şey değil yani.

TURN 4

Son turn, hadi bakalım!

Strategic ploy kısmında, yerden biten nurgling’ler Helix Adept’in kolunu bacağını tutuyor (-1 AP).

Bu noktada vaktimiz daraldığı için panik yapıp bir iki fotoğraf daha çekmeyi unuttum, ama çok önemli değil.

Turn’e Marksman başlıyor, sola doğru koşup bir beacon daha yerleştiriyor, sonra da ateş etmeyi unutuyor. Fighter, bu sefer Commsman’ı gözüne kestirip önce krak grenade atıyor, ardından charge ediyor. Close combat weapon’ı olmayan Commsman’ın bu mücadelede hiç şansı yok. Bir overrun puanı daha!

Poisoned olduğu için 2 HP’sinden 1’ini kaybeden Helix Adept, “Traitor Marine öldürmek önemli ama puan almak daha önemli” diyerek elini kolunu çekiştiren nurgling’lere rağmen düşman tarafına geçip bir beacon daha yerleştirmeyi başarıyor.

Plaguecaster, kendini güvenli bir alana attıktan sonra Helix Adept’e bir Plague Wind daha yapıştırıyor!

Ah be! Bir zarla armor save’i tutturamayan Helix Adept, vazifesini yerine getirmenin sevinci içinde son nefesini veriyor.

Oyunun son aktivasyonunda, Reiver Warrior tabancasını Fighter’a doğrultuyor ve tam isabet! Önüne geleni kesen Fighter nihayet yere devriliyor.

Oyun sonunda puanlar hesaplanıyor, 17-14 Phobos kazanıyor! Böylece şehri Death Guard’ın elinden kurtarmış olduk. Daha iyi oynayabilirdim, daha kötü de oynayabilirdim, eh işte. MVP: Kesinlikle Fighter.

Oyun boyunca oldukça talihsiz zarlar atmasına rağmen centilmenlikten ödün vermeyen Ayberk’i tebrik eder, oyun için teşekkür ederim.

Bir sonraki battle report’ta görüşmek üzere.

Thought for the day: Be strong in your ignorance.

Erdinç Kuşçu