Geç Kalmış Bir Yazı – YK: Dünyanın Sonu: Kişisel Bir İnceleme

Merhaba, okumakta olduğunuz bu yazı, meraklısı için GM gözünden bir inceleme yazısı. Ayrıca toplam 18 oyuncunun katıldığı oyun sonu anketinin çıktılarına da bir pencere açacağım*. En nihayetinde amaç, sonraki YK’ları hazırlayacak GM’ler için olumlu ya da olumsuz birkaç tecrübe paylaşımı yapmak. Ayrıca oyunculara da kendi iç dünyamı paylaşmak istediğim için yazıyorum.

Uzunca bir süre Kule’den ayrı kaldıktan sonra en sonunda “haftada bir oyun” oynatacak şekilde geri dönmeye karar verdim ve YK bu iş için biçilmiş kaftandı. Yönetim’e durumdan bahsettim, onlar da o sırada YK oynatma beyanında bulunmuş olan Ruhi’ye yönlendirdiler beni. Ruhi’nin kafasında savaş ve hayatta kalma temaları ortaçağ atmosferi çerçevesinde bulunmaktaydı.

Haftada bir oyun oynatabileceğim fikrini kabul ettikten sonra Ruhi beni takıma aldı. Ben dahil olduğumda Kerem ve Yusuf çoktan parçası olmuşlardı. Böylece dört kişi olduk ve beşinci ve altıncı GM’i aramaya koyulduk.

1) Ne Oynayacağız?

GM arayışı öncesi Ruhi benden ne oynatacağımıza dair fikirler istedi. Ben de adı “YK: Taslak Fikirler” olan bir dosya hazırladım. Alternatif oyun fikirlerini oraya yazacaktım. İlk fikrimi hazırladım ve 6 Mayıs’ta Ruhi’ye gönderdim. “Çok temiz fikir bunu derinleştirelim” dedi ve böylece başka hiçbir fikir üretme zahmetine girmeden ana temayı seçmiş olduk ve üstüne çalışmaya başladık.

2) GM Seçmek

Ruhi GM seçmek konusunda hassastı, bunun için bir iş akışı önerdi. Bir iş ilanı gibi hazırlanmış bir GM başvuru formu hazırladı. Gelen başvurularda uygun gördüğümüz arkadaşlarla yine bir iş görüşmesi gibi görüşme ayarlayıp mülakat yaptık. Çeşitli soruları hepsine sorduk. En nihayetinde görüştüğümüz tüm arkadaşların istekli ve harika olduğuna karar verip YK tarihinde ilk defa yedi GM ile çalışmalara başladık.

3) 7 GM Deneyi

GM’ler çeşitli görevleri paylaştılar. Ruhi Lead GM olarak hepimizi yönetecekti. Bana ana hikayenin omurgasının oluşturulması ve çeşitli hikayelerin birbirine bağlanması ve koordinasyonu işi düştü. Bir başka arkadaşım oyuncu talepleri takibini aldı. Sosyal medya, içerik üretimi vs gibi çeşitli görevler GM’ler arasında paylaşılarak yedi GM’lik devasa kadromuzdan en iyi şekilde faydalanacağımız yapıyı oluşturduk.

Yedi GM ile YK yapma deneyi başlı başına soru işaretiydi; kalabalık olmanın yaratacağı sıkıntılarla boğuşmak, ekibi koordine edip aynı yöne götürmek, motiasyonu sağlamak, bir araya getirmek vs zorlu bir işti. Bir noktaya kadar Ruhi bu işin altından gerek karizma skoru gerek iletişim becerileriyle güzelce kalktı. Ama… Kocaman bir ama geliyor.

Yedi GM’le YK’yı tamamlama şansımız olmadı. Altı GM’le de değil. Beş, dört… Evet 25 Ocak Cumartesi günü son oyun gününü düzenlediğimizde sadece üç GM kalmıştık. Yani asıl deney başlangıçta hiç hesaba katmadığımız biçimde kalabalık başlayıp azalarak bitirmemiz oldu. GM’lerin bazıları açıklama bile yapmadan ortadan kayboldu, bazıları birtakım sebepler açıklayarak projeden uzaklaştı. Sonunda Lead GM bile projeyi bıraktı. Ama en nihayetinde hikayeyi tamamlamayı başaracak kadar omuz vermişti.

Burada tartışılması gereken konu son oyun tamamlandığında oyuncuların oyundan hangi deneyimlerle ayrıldığı olacaktır. Çünkü GM sayısındaki beklenmeyen azalma, başlangıçta hacmini büyük tuttuğumuz projenin ihtiyaçlarını karşılamaya yetemeyecek sayıda bir ekiple mücadele etmek zorunda bıraktı bizi. Yine de anket sonucuna göre oyuncular açılan oyun sayısı %94.4 oranında yeterli buldular. 200’den fazla sayıda oyun oynandı ve bence YK standardına göre oyun sayısı olarak gayet iyi durumdayız. Şu an sadece nicelikten bahsediyorum.

Vicdan muhasebesi yaptığımda birkaç hafta oyunlara ben de ara vermek zorunda kaldım, ancak bu süreçte arka plan desteğimi çekmeyeceğimi ve hikaye takibini sürdüreceğimi bildirmiştim. Zaten sonrasında oyun oynatmaya geri döndüm.

4) Ortak Metin Oluşturma Atölyesi

Dünyanın Sonu” fikrine karar verdikten sonra bir sürü metin üretilmesi gerekiyordu. Hikayeyi takip edecek kişi olarak klan, organizasyon, NPC, coğrafya, mekan vb. konularda üretilecek metinler için bir format olması gerektiğine inanıyordum. Ayrıca YK’nın herkes için ifade ettiği anlamı bir miktar da olsa ortaklaştırmak istedim. Bu sebeple tüm GM’lerin katılımıyla bir “ortak metin oluşturma atölyesi” düzenledim. Maksadım film senaryosu tekniği ile tema cümlesini (tema savaş, aşk, komedi gibi tek kelimelik türleri ifade etmez esasında) oluşturmak ve ardından genel bir gidişat yazmaktı. Ardından metinler için formatlar, başlıklar vs. belirledik.

Oyunun tema cümlesi “Algı gerçeğin kendisinden üstündür” olarak belirlendi. Omurga ise “Dünyanın dört bir yanından maceracı dünyanın sonunun gelmesini engellemek için, korkudan iktidar devşirmek isteyen bir grup açgözlü büyücünün kıyamet senaryosunun merkezinde kalmış yerleşkeye çekilir” üzerinde oluşturuldu.

En başta ana hikayenin merkezinde yer alan kasaba zaten onlarca yıldır savaşla yoğrulmuş karanlık bir yer olacaktı. Kıyamet fikrini kolay satın alabilecek ve hatta bunda dinsel bir histeriyle kurtuluş umabilecek bir yer yaratmak istedik. Kabul etmeliyim ki sonuç biraz daha kaotik oldu. Ayrıca dini içerik üretmek için de epey çaba sarf ettik. Eyter halkını ve kültürlerini Ruhi yarattı ve Monos Efsanesi fikrini ortaya attı. Ben de onun fikrilerini kullanarak Yedi Hikaye’yi yazdım ve Monos’un ana hikayedeki yerini ayarladım.

Diğer GM arkadaşlarım da anlaştığımız üzere üstlendikleri metinleri oluşturdular ve daha oyunlar başlamadan ciddi miktarda metin üretmeyi başarmış olduk.

5) Oyuncu Alımları

Bu sene Ruhi’nin diğer bir deneyi oyuncuları YK’ya kabul etmeden önce onlara belirli bir uzunlukta bir karakter geçmişi yazdırıp ardından onlarla yaklaşık yarım saatlik bir öngörüşme yapmaktı. Oyuncuların tema ve dünya hakkında biraz çalışıp daha hazırlıklı, daha derinlikli karakterler yaratmalarını umduğumuz bir süreçti bu. Görüşmede oyuncuların hazırladıkları metinler üstüne bir de hiç düşünmedikleri sorular sorarak nüansları artırdık. Bana başlangıçta oyuncuları kaçıracak ya da canlarını sıkacak gibi hissettiren bu süreç düşündüğümün aksine oldukça pozitif sonuçlar verdi. Oyuncular bu hazırlıktan memnun oldular ve ortaya çıkan karakterler de gayet eğlenceliydi ve oyuna zenginlik kattı. Ayrıca oyunculara özel oyun yazma konusunda geçmişlerini kullanmak faydalı oldu. Bu pratiği gelecekteki YK’lar için de önerebilirim.

6) Atanmış Lideri ve GM’i Olmayan Klanlar

Bu sene klanlara lider oyuncu atamak yerine doğal klan liderleri oluşsun istedik. Ayrıca klan GM’liği kavramını kaldırdığımızı duyurduk. Yani belirli gruplardan mutlak sorumlu ve sadece onlara oyun oynatan GM’ler olmasın istedik. Ancak gerçek dünyada olaylar pek istediğimiz gibi gelişmedi. GM’ler yine de çoğunlukla kendi klanlarının oyunlarına gömüldü. Ancak oyunların çok büyük bir kısmı herkese açık olarak açıldı ve bu etki yine de çok keskin sınırlar yaratmadı. GM’lerin yavaş yavaş sayıca azalmasıyla da mecburi olarak birden fazla klanın sorumluluğunu paylaşılmak durumunda kaldı.

Doğal liderler ise gerçekten kendiliğinden ortaya çıktı. Ancak aslında klan olmayan tarafsız oyuncular (büyük oranda Eyter) fazla büyük hale geldi ve kendi içinden birden fazla lider çıkardı. Bazı klanlar ise sayıca az oyuncuya kaldı. Örneğin Dromnej’de uzunca bir süre boyunca sadece tek bir oyuncu oldu (selamlar Bulut!). Ancak doğal liderler gerçekten kendiliğinden ortaya çıktı. Bence çıktıları pozitif olan bir deney oldu.

7) Düzenli GM Toplantıları

Bu sene pazartesi günleri oyun oynatmadık ve pazartesi akşamlarını çevrimiçi toplantı yapmaya ayırdık. Bu toplantılarda amaç hikayeleri, oyunlardaki önemli detayları, NPC’leri vs. birbirimizle paylaşmak ve tüm GM’lerin senkronizasyonunu üst düzeyde tutmaktı. Bu toplantılar gerçekten de hemen hemen her hafta oldu, ancak yine de senkronizasyonu kaybettiğimiz ve oyuncuların farklı hikayeler ya da farklı muameleler gördüğünü ifade ettiği çokça an yaşandı (ed. notu: Her toplantıya düzenli ve tam katılım olması şartı konulmuş olmasına rağmen pek çok toplantıya 3-5 GM katıldı).

Bu bağlamda neyi daha iyi yapabiliriz, gerçekten bilmiyorum. Hikaye dallandıkça her GM’in tüm detaylara olan hakimiyeti azalıyor ve bir noktada takip edilemez hale geliyor (ed. notu: Üstüne bir de düzenli yazılmayan oyun özetleri eklenince durum iyice karışık bir hal aldı). Bu noktalarda olabildiğince iyi poker face yapmak falan gerekiyor sanırım. Sonuç olarak düzenli toplanmak önemliydi, ama yeterli olmadı sanırım.

8) CODEX: Yaşayan Kule

Öncelikle linki bırakıyorum: https://kulesakinleri.org/main/index.php?topic=6642.0

Şimdi, bu metin ilk defa bu YK içi hazırlandı ve büyük oranda ben kaleme aldım. Tabii diğer GM arkadaşlarım bir sürü katkı verip sağını solunu toparladı, ayaklarını yere basar hale getirdi. YK öncesi oyuncular, GM ve dernek arası ilişkileri açıklayacak bir metin oluşturma fikri Ruhi’de ve bende ayrı ayrı vardı. Codex olarak oluşturalım ve her YK için işe yarar bir şey olsun diye ben ortadaki iddiayı artırdım. Bu esnada Kule İç Tüzük Komisyonu‘nda da görev almıştım ve önem verdiğim bir metin oldu bu.

Neden önem verdiğime gelecek olursak; bir önceki YK: Genesis‘te GM’lerin yaşadığı zorluklardan haberdardım. Bu zorluklar yönetim kuruluna şikayet edilme gibi unsurları da içeriyordu. Geçmiş YK’larda görev alan GM’lerin de çeşitli yıpratıcı davranışlara maruz kaldığını biliyordum. Ancak aynı zamanda oyuncuların da GM’lerden adil bir yönetim görme hakkı olmalıydı. GM’leri korumak için Codex’in merkezine şikayet mekanizması olarak Lead GM’i koyup Yaşayan Kule özelinde tüm idari karar ve şikayet mekanizmasını ona devrettim. Ancak Lead GM’in adil olmadığı ya da bir şeyleri suistimal ettiği düşünülüyorsa yönetim kuruluna şikayetin yolunu açtım.

Böylece oyuncular tarafından “X kişisi daha çok loot aldı” ya da “şu GM Y kişisine ayrıcalıklı davranıyor” gibi şikayetler Yönetim Kurulu’na yapılamayacaktı. Tek muhatap Lead GM olacaktı. Ancak ciddi bir kayırma ya da problem varsa ve Lead GM buna art niyetle müsaade ediyorsa yönetime şikayet edilmesinin önü açıktı. En azından teoride amaç buydu. Ancak bu metin oyuncular tarafından pek kabul görmedi. Bu açıdan bu denemenin başarısız olduğunu söylemek istiyorum. Ancak gelecek YK’larda GM’ler ve oyuncular bence bu metne sahip çıkmalı, onu geliştirmeli ve bir kültür olarak Kule’ye kazandırmalıdır. Naçizane yorumum budur.

9) Sonuç Olarak; Dünyanın Sonu Değil!

Kaderin bir cilvesi olarak az daha GM’lerin azalarak yok olduğu bir YK olarak tarihe geçecekti YK: Dünyanın Sonu. Neyse ki tamamlayabildik ve hikayeleri bağlamayı başardık. Bu noktada bizimle bu maceraya atılan tüm oyunculara ve GM arkadaşlara yürekten teşekkürlerimi bir kez daha iletmek isterim.


* Editör Notu:

Ne yazık ki bu yazı Büçkün’ün Kule Sakinleri’nden ayrılması sebebiyle yarım kaldı ve geç yayınlandı. Ben de bazı kısımlara açıklamalar eklemeyi uygun buldum ve birkaç kelam etme hakkını da kendime verdim.

Büçkün’ün kimseyi kırmak istemeden yazdığını düşündüğüm bu oldukça mesafeli metin dilerim bir yerlere not düşme olur. Büyük ya da mini YK’lar için bir perspektif sunar.

Buna ek olarak GM seçiminde birilerine kefil olmadan önce onların sorumluluk alma, psikolojik sağlamlık, iletişim kapasitesi gibi özelliklerinin objektif bir biçimde değerlendirmesi yapılır -zira iyi bir GM olmak iyi bir YK GM’i olmayı getirmez. GM’ler oyundan ayrılacaklarsa bile diğer GM’lere ve oyuna karşı sorumluluklarından dolayı bir açıklama yapmayı, en azından NPC ve plotları ayrıntılı şekilde yazıp devretmeyi unutmazlar. Dilerim, GM’lere oyunlarda esneklik ve doğaçlama yapma konularında eşit alan bırakılır ve Lead GM-diğer GM’ler arasında kurulan ilişkinin ve paylaşılan sorumlulukların dengesi konusunda daha hassas olunur.

Her YK deneyiminin Kule kültürüne bir şeyler kattığını ve YK’nın dinamik bir etkinlik olduğunu unutmamak gerekiyor. Biçimi, içeriği, evreni ve sistemi değişebilir; ancak bir deneyimin diğerini dışlamasıyla değil içerip aşmasıyla Yaşayan Kule daha iyiye doğru gidecektir.