YK: Derin Sular – Bölüm 5: İkizler

Son sekiz yılda yaşanan tuhaf olaylar ve söylentiler.

Sekiz yıl önce Anmas Krallığı’nda Helmar Gümüştilki’nin ölümünün ardından iki oğul arasında büyük bir taht kavgası yaşanmış. Rivayete göre küçük kardeş Elohir, abisi Regnar’ı suikastle öldürmeye çalışmış ancak muvaffak olamayarak ve üstüne ağır yaralanarak krallıktan destekçileriyle kaçmış.

Ladi Ticaret Cumhuriyeti’nde Kardon ailesi yanlış yatırımlar ve yanlış kararların ardından neredeyse iflas etmek üzereyken Locus adında bir ticari danışman parlak öğütleri ile aileyi felaketten kurtarmış.

Derin Sular’da Anmas, Dromnej ve diğer krallıklar arasında yaşanan savaşlar yüzünden korsan faaliyetlerinde büyük bir artış yaşanıyormuş. Zümrüt Köşe adalarında çok uzun zamandır var olan korsan koyu gittikçe popüler bir hale geliyormuş.

Dört yıl önce Karnak’taki Papaya’ya ait Büyük Tapınak’tan Yüksek Rahip Veles bir başrahip ve rahibini, bir ekiple beraber 160 yıl önce ejderhaların saldırdığı ve çok uzun zaman da varlıklarından korkulduğu için hemen hemen kimsenin uğramadığı Sonçıkış’a altın toplamaya gönderdi. Ekip eliyle koymuş gibi altın yataklarını buldu ve her yerden altın fışkırmaya başladı. Bu durum tüm Su Düzlükleri’nin ilgisini çekince bir altına hücum durumu yaşandı. Ortalıkta herhangi bir ejderha görülmüyordu.

Altın ticareti başladıktan sonra Sonçıkış Papaya Tapınağı büyük bir ivedilikle diğer rakiplerini çeşitli yöntemlerle elimine ederek altın ticaretini tekeline almış.  Altın doğrudan Tridon’a gidiyormuş. Rivayete göre burada Yakut Pegasus Şirketi’nin yardımıyla altın Yelbüken’in dört bir yanına çok yüksek fiyatlardan dağıtılıyormuş. Ortaya çıkan servetin kimlerin cebine gittiği spekülasyon konusu olmuş ancak Yüksek Rahip Veles, Papaya’nın kutsadığı bu kazancın hayırlı olduğunu ve spekülasyonların kafirler tarafından çıkarıldığını iddia ediyormuş.

Sonçıkış’taki başrahip denizde tuhaf bir kaza geçirdikten sonra bütün işlerden elini eteğini çekip kendini dine vermiş. 6 ay sonra da birlikte çalıştığı rahiple birlikte gözden kaybolmuş.

Kasabada Kadersizler adı verilen bir oluşum insanlara koruma hizmeti vermeye başlamış. Aynı şekilde Kara Kanatlar Lejyonu da koruma hizmetini kasaba konseyine sunmuş. Bunlara müteakip Sonçıkış kasabası altın ticaretinden pay almak isteyen iki korsan gemisinin kalıcı limanı olmuş. Tapınağa da yeni bir başrahibe atanmış. Bu grupların liderleri kasaba konseyini oluşturup kendine bir vali seçmeye başlamış.

Civar krallıklar ejderha korkusunun yersiz olduğuna inanmaya başlayıp kendi ticari temsilcilerini kasabaya yollamaya başlamışlar. Ardından altına hücumla birlikte ortaya çıkan korkunç ticari potansiyel gerçeğe dönmeye başlamış.

Su Düzlükleri’nin çeşitli yerlerinde ejdergöz toplulukları şifreli bazı mesajlar almaya başlamışlar. Birçok krallığın istihbaratı bu mesajları yakalasa da anahtar kelimeyi bulamadıkları için mesajı çözememişler.

Anmas Krallığı, bir numaralı devlet düşmanı Prens Elohir’in Sonçıkış civarında olduğuna dair istihbarat adlığı için bölgeye ciddi miktarda ajan göndermiş.

Kasabaya gelen Grisna Kardon adındaki bir adam eski tersaneye tadilat yaptırıp ticaret gemileri üretmeye başlamış. Korkunç bir zenginliği beraberinde getiren Kardon, yaptığı yardımlarla da insanların gönlünü kazanmış. Gerçi bir ara Derya Neşesi hanında takılan bir adam Grisna’nın Locus adında bir dolandırıcı olduğunu ve teknik mühendis olan babasının defterini çaldığını iddia etmiş. Defterde neler yokmuş ki? Gemi tasarımları, ticaret gemilerine bile uygulanacak kompaktlıkta balistalar, silahlar, yelken tasarımları, trebuşet tasarımları, zırhlar ve hatta bir ejderha saldırısında bile iş görecek bir balista tasarımı bile varmış. Ama kimse bu meczubu ciddiye almamış.

Su Halkı ile anlaşılmış ve Kutsal Doğum Adaları sonunda kendilerine teslim edilerek burada büyüyen hastalık durdurulmuş. Kanla yapılan anlaşma ile insanlar ile su halkı dostluklarını perçinlemişler.

Dunhark Klanı Sonçıkış’a gelerek eski cüce kalesini yeniden çalışır hale getirmiş. 

Ejdergöz faaliyetleri Sonçıkış civarında çoğalmış. Hatta ejdergöz goblin kabileleri bile daha faal hale gelmiş. Aynı esnada “karanlık efendi” adında birine taptığını iddia eden bazı insanlar ortaya çıkmış.

Anmas Krallığı Sonçıkış temsilcisi Korius Balbal’ın evi yakılmış ve ardından öldürülmüş. Bir süre sonra yerine geçen kalfa biraz daha beceriksiz görünüyormuş. Bir süre sonra Anmas Krallığı, Sonçıkış’ı herhangi bir savaşa taraf olmaması konusunda sert bir dille uyarmış. Ancak bazı faaliyetlerin devam etmesi üzerine uyarının dozunu arttırmış.

Tapınak keşişi Virigam Enza rivayete göre kasabadan kaçmaya çalışırken kullandığı yelkenlinin direği kırılınca bir inanç şoku yaşayıp tapınağa dönmüş ve itirafta bulunarak tövbe etmiş. Eski başrahip ve rahibin ortadan kalkmasında kendisinin parmağı varmış. Sebebi de Yüksek Rahip Veles’in organize ettiği altın ticaretinde oluşan kazancın belirsiz bir odağa gittiğinden emin olmaları ve Papaya’nın şansını üzerlerinden çekerek kendilerini cezalandırdığına inanmaları sonucu yaşanan usülsüzlükleri Karnak’taki diğer yüksek rahiplere bildirme istekleriymiş. Sadece para için bu işi yaptığını itiraf eden Virigam kasabadan sürülmüş.

Bir sabah Prens Elohir ortaya çıkarak Sonçıkış halkını, Anmas zulmü karşısında kendi kurduğu organizasyona katılmaya ve Anmas’a ait köz bankasını soymaya çağırmış. Elohir’in organizasyonuna ait gemiler Kardon’un tersanesinden çıkan ticaret gemilerine benziyormuş. Bunun yanında bazı korsanlar da gruba eşlik ediyormuş ve hepsi kızıl bayraklar taşıyormuş. Kasabalı büyük bir coşkuyla teklifi kabul edip saldırıyı gerçekleştirmiş ancak kasadan köz yerine bir ejderha çıkmış. Ardından başka bir ejderha gelip bu ejderhayı kurtarmış ve birlikte Sonçıkış’a dönmüşler.

Rivayete göre Anmas Krallığı neredeyse beş parasız krallıktan kaçan Elohir’in bu büyüklükte bir filoyu ve insan gücünü nasıl bir araya getirdiğini anlayamıyormuş. Bu işin gerektirdiği korkunç miktarda altının kaynağı büyük bir soru işaretiymiş. Sanki Elohir mucizevi bir biçimde bir altın madeni bulmuş gibi görünüyormuş…

* * *

Gerisi… Gerisini Sonçıkış Kasabası’nın halkı belirleyecek…