Türkiye Savaş Oyunları Topluluğu yani TÜSOT 4. yılını bitirdi ve 5.’sinin içerisinde. Facebook sayfasından alıntıyla topluluk tanımı şu;

 “TüSOT, Türkiye’deki tüm savaş oyunu meraklılarının, kulüplerinin ve gruplarının ortak iletişim ortamıdır. Ülke çapında turnuvaların, liglerin ve diğer etkinliklerin kulüpler arası ve gruplar arası düzenlenmesini amaçlamaktadır.”

Bir yıldan uzun süre organik olarak Yürütme Kurulu üyesi olarak parçası bulunduğum ve ondan fazla turnuva hakemliği yaptığım organizasyonla ilgili; ufak hobi topluluğumuzda bolca konuştuk, etkinlikler düzenledik ancak hakkında hiçbir şey yazmadığımı fark ettim. Hatta, İzmir’de biraz da unutmaya başladık. TÜSOT yapısı oldukça itina ve özenle oluşturulmuş dökümlarla tanımlanmıştır. Üyesi olması çok kolay olan organizasyon iki tane yönetim organından oluşuyor. Tüm dökümanlar da şurada: https://www.facebook.com/TUSOT/info

Halil’in İzmir’e geldiği zaman kurmaktan bahsettiği bu güzel organizasyon beni müthiş heyecanlandırmıştı. Deniz’le beraber gidip biraz sohbet etmiştik. Beni en çok cezbeden İstanbul ve Ankara ile hiçbir ilişkimiz olmadan uğraştığımız hobiyle ilgilenen yeni insanlarla tanışmaktı. Bu konuda da müthiş başarılı olduğunu düşünüyorum. İstanbul ve Ankara’dan birçok arkadaş ile tanıştık ve hala da görüşüyoruz. TÜSOT’un çekişmeli turnuvalar organize etme, ülke çapında bazı etkinlikler düzenleme gibi hedeflerine cidden ulaştığını da eklemek lazım.

Diğer taraftan, bu organizasyonun Türkiye Savaş Oyunları Topluluğu ismini hiç doldurmadığını düşünüyorum ve bu satırları hiç de küçümsenmeyecek bir hayal kırıklığı ile yazıyorum. Öncelikle organizasyonun kendi tanımındaki ilk cümlenin üstüne gidesim var: “TüSOT, Türkiye’deki tüm savaş oyunu meraklılarının, klüplerinin ve gruplarının ortak iletişim ortamıdır.” İletişim olanağı aşikâr olsa da, İstanbul oyun topluluklarında kutuplaşma ve çekişme cidden çok fazla var. TÜSOT’un etkisini tartışmak gerekir. Kişisel olarak ayrıntılı bilmesem de, organizasyon kurulduktan sonra TÜSOT’a karşı gösterilen direniş ve bazı kişilerde kemikleşmiş denebilecek negatif bakış çok rahatsız edici.

Şüphesiz, bu rahatsızlıkların tek nedeni TÜSOT veya bu organizasyonu kuran, liderlik eden insanlar olamaz. Ancak sebep olan kişiler ve topluluklar kim veya ne olursa olsun; rahatsızlık organizasyon kurulduktan dört sene sonra hala devam ediyor gibi göründüğünden bu çatışmaların iyi idare edilemediği açık. Şüphem yok ki, TÜSOT kurulduğunda kimse TÜSOTçuluk diye bir kimlik hayal etmiyordu. Yani bir taraf olmak gibi bir kaygısı veya amacı yoktu.

Bu noktada topluluğun tanımındaki ikinci kısma geliyorum; “Ülke çapında turnuvaların, liglerin ve diğer etkinliklerin kulüpler arası ve gruplar arası düzenlenmesini amaçlamaktadır.” Belirttiğim gibi bu hedef amacına ulaşmıştı. Ankara’da ve İzmir’de de etkinlikler yapılabiliyordu. Ancak Games-Workshop’da yaşanan değişiklikler, şehirlerdeki toplulukların kendi iç dinamikleri derken; belki bir yıldır bu şehirlerde etkinlik yapılamıyor. Yani ülke çapında bir organizasyon olarak TÜSOT’un devamlılığı, hiç değilse şu aralar, başarısız addedilebilir. Gelecek hafta İzmir’de bir turnuva organize etmeye çalışıyorum ancak yeterli sayıda katılımcıya ulaşmak vb. sorunlar beni korkutuyor.

Oyunların kötüye gitmesi, şehir topluluklarındaki sorun çıkartmaya meyilli ortamlar / kişiler TÜSOT’un sorumluluğudur gibi bir kanı çok yanlış olur. Ancak amaç böyle olmasa da dört yıllık geçmişi ışığında; tüm varlığını neredeyse tamamen kurallarına uygun (ki gerçekten çok iyi hazırlanmış TÜSOT turnuva formatları var) turnuva düzenlemek olarak sınırlaması ise, kanımca TÜSOT’un başarısızlığıdır. Rekabetin yüksek olduğu çekişmeli oyunlara bel bağlayarak turnuvalar haricinde sürekliliği olan aktiviteler yaratamamış olması, bu konu hakkındaki fikirlerimi açıklar diye düşünüyorum. X-Wing gibi bir oyun çıkmasa (ki minyatür savaş oyunu ile board game arasında bir yerlerde olduğu kanısındayım) ve piyasada çekişme sağlayacak oyun kalmamış olsa TÜSOT çok daha zor günler yaşayabilirdi.

TÜSOT’un etkilerinin başarılı ve başarısız taraflarını örneklemek için liderliğini Çağdaş’ın yaptığı 2015 ETC takımı çalışmaları doğru olabilir. Çağdaş, Ankara ve İstanbul tayfasıyla Avrupa Şampiyonası’na gitmeyi, muhtemelen TÜSOT kurulmamış olsa ve bizim bu şehirlerle iletişimimiz olmasa, hayal ederken zorlanırdı. Topluluk sayesinde iletişim ağları oluştuğu için geçtiğimiz sene bir Warhammer Fantasy takımı Avrupa Şampiyonası’na gitti. Bu çok büyük bir kazanım. Diğer taraftan, takım oluşturulurken birçok hata yapılmasının ve ortamın beklenmedik gerilmesinin nedenlerinden bir tanesinin de İstanbul’daki hobi topluluğu içerisindeki huzursuzluk olduğunu düşünüyorum. Bu gerginliğin geldiği noktada, TÜSOT dışı bireysel hatalar olsa da, organizasyonun ilk kurulurken ve devamında yaptığı iletişim yanlışlarının önemli rol oynadığı kanısındayım.

Dört yıl sonunda şu ana kadar kendi koyduğu amaçlara ulaşmadaki başarısına, şüphesiz en iyi kararı organizasyona liderlik edenler verebilir. Dört yıl çok uzun bir süre ve bulunduğum yerden ancak kısmi bir başarı görünüyor. Öncelikle iletişim konusunda nasıl olur bilmiyorum ancak TÜSOT’un ortamı tekrar sakinleştirmesi ve daha çok topluluk inşaatı üzerine gitmesi benim en büyük umudum. Kendi yaptığı organizasyonu Level Dergisi vb. kaynaklarda duyursa da, diğer hobi topluluklarıyla ilgili de haberler yapması gerçekten bir Türkiye Topluluğu olması için bir adım olabilir. Ne olursa olsun “Türkiye Savaş Oyunları Topluluğu” ismi bu hobiyi ulusal anlamda geliştirmek için gösterilecek çaba ve halihazırda hobiyi gerçekleştiren insanlara iyi turnuva sunmaktan ileri gitmekle doldurulabilir kanısındayım.