İsveç’te Hobi Kültürü ve Wargaming

Geçen gene İsveç’teyim konulu yazımdan selamlar. İş nedeniyle yaklaşık altı aydır deplasmanda yaşıyorum ve bu süre içinde buralarda kulüp işlerinin nasıl yürüdüğünü  gözlemleme fırsatım oldu. Bu yazımda sizlerle bu gözlemleri paylaşmak istiyorum.

İsveç, insanların önemli bir kısmının hobi sahibi olduğu ve daha da önemlisi hobilerini ciddi olarak icra ettikleri bir ülke. Bir hobiye sahip kişi bunu sürdürmek için muhakkak bir kulübe üye oluyor. Mesela basketbol oynamak istiyorsanız, bizdeki gibi elinizde topla sahaya gidip oynamak şeklinde bir yaklaşım yok. Yapmanız gereken, bir basketbol kulübüne üye olmak ve buluşma saatinde sahaya gitmek. Her şey olabildiğince planlı, oturmuş ki ben buna “brutally effective” demeyi tercih ediyorum.

Bireylerin hayatının ayrılmaz bir parçası olan hobi kulüpleri devlet kurumları tarafından önemsenen, muhatap alınan ve dahası desteklenen oluşumlar. Dahil olduğumuz alt kültür özelinde konuşacak olursak, ülke bazında faaliyet gösteren tüm “oyun” kulüplerini çatısı altında barındıran, konfederasyon diyebileceğim bir oluşum var. Sverok (Sarevok değil) adlı bu kurumun web sitesi http://www.sverok.se/ (İsveççe siteyi neden linklediysem…). Ülkede faaliyet gösteren her türlü oyun kulübü bu konfederasyona üye. Burada “oyun” kavramını olabilecek en geniş anlamıyla düşünmenizi istiyorum; zira bu kurumun bünyesinde rol yapma oyuncuları olduğu gibi, mesela tavla oyuncuları ya da ne bileyim LoL’cüler de var. Sverok’a üyelik bireysel olarak değil, kulüpler seviyesinde gerçekleşiyor. Bu nedenle Sverok’un üye sayısını ancak yüz binlerle ifade edebiliriz.

Bir oyun kulübünün faaliyet gösterebilmesi için Sverok’a üye olması şart değil; ancak üye olmanın avantajları çok büyük. Üyelik için gereken tek koşul ise kulübün “demokratik bir şekilde” yönetiliyor olması. Evet, İsveç’e hoşgeldiniz… Sverok’a üye olmanın tek şartı senede en az bir seçimli toplantı yapıp bunu kayda almak gibi basit bir şey olunca her kulüp bu oluşuma üye oluyor tabii ki. Bunun karşılığında elde ettikleri imkanlar ise inanılmaz: Öncelikle kulübe bedava bir faaliyet alanı tahsis ediliyor. Bu alan çoğunlukla bir kamu kurumunun (okul, kilise, vb.) tesisleri oluyor. Tahsis edilen alanı bazen diğer kulüplerle zaman paylaşımlı olarak kullanmak gerekiyor; ancak mekanlar eşyalı olarak geliyor, elektriktir sudur ekstra masrafları da yok. Buna rağmen herhangi bir nedenle tahsis edilen mekanın beğenilmemesi durumunda kulüp yönetimi karar çıkartarak başka bir yer kiralayabiliyor. Bu durumda da Sverok’tan maddi destek alınıyor.

Sverok değirmeninin suyu kabaca iki yerden geliyor. Biri tabii ki devlet, diğeri de sponsorluk anlaşmaları. Devlet mekanizması demokratik yaşamı özendirmek ve gençleri sokaktan uzak tutmak için Sverok’a senelik bütçede pay ayırıyor. Diğer gelir kalemi olan sponsorluk anlaşmaları konusunda da Sverok’un eli çok kuvvetli; zira bir konfederasyon olarak bünyesinde yüz binlerce kişi barındıran bir organizasyondan bahsediyoruz, elli-yüz kişilik kulüpçüklerden değil. Tabi Sverok’un da oldukça ciddi yönetilen bir organizasyon olduğunu söylemem lazım. Sadece wikilerinden birkaç link vermem yeterli olacaktır diye tahmin ediyorum.  Örneğin İngilizce’ye “Bilgi Portalı” olarak çevirebileceğim linkten (http://goo.gl/ye827I), kurumun tüm dokümantasyonuna ulaşabilirsiniz. Mesela bir convention nasıl düzenlenirmiş buyurun beraber okuyalım: http://goo.gl/ye827I.

Bu kadar teorik bilgiden sonra biraz da kişisel tecrübelerimden bahsetmek istiyorum. İsveç’e seyahatimden önce mevcut kulüpleri araştırmış ve bu kulüplere üye olan bazı arkadaşlarla temasa geçmiştim. Bu bağlantılar sayesinde kulüplere ilk katılımım oldukça sorunsuz şekilde gerçekleşti. Daha ilk ayımdayken Circle of Dice adlı bir board game kulübüne üye oldum, bir de conventiona katıldım. Benim yaşadığım Göteborg şehrine yaklaşık 45 dakika mesafede olan Borås şehrinde (telaffuzu bo-roos) düzenlenen bu convention, klasik bir RPG, wargame ve board game conventionuydu. Armagedon (typo yok J) adlı kulübün düzenlediği BSK adlı conventionun (http://goo.gl/i7nHeC) bu sene 32.si yapılıyordu. Evet, doğru duydunuz, 32.si… Yeri gelmişken söyleyeyim, İsveç’teki en eski ve en büyük gaming convention, bu sene 39.su idrak edilecek olan Göteborg menşeli GothCon (http://goo.gl/ylWLu8). Her sene Easter zamanı (Nisan’ın ilk haftası) düzenlenen bu organizasyonu da ziyaret etmeyi planlıyorum mümkün olursa. Belki bir sonraki sayının konusu bu olur.

Göteborg’a gelirken, taşıma zorluğu nedeniyle Warhammer Fantezi minyatürlerimi yanımda getirememiştim. Bu nedenle sadece wargaming üzerine faaliyet gösteren YLVA ve GAST gibi kulüplere uğramamıştım; ancak BSK sırasında bu kulüplerden pek çok arkadaşla tanışma fırsatım oldu. Yeni yıl tatilinden sonra yanımda Infinity minyatürleriyle döndüğümde GAST kulübünü ziyaret ettim. Maalesef Infinity İsveç genelinde pek popüler değil; ancak bu benim oyun arkadaşları bulmamı engellemedi tabii ki. İsveç’te en çok oynanan sistemler WH40k/WHF ve –şaşıracaksınız ama- Warmachine/Hordes. Özellikle WarmaHordes o kadar popüler ki, conventionda özel konuk olarak Ron Kruzie vardı, ki kendisi bu oyunu üreten firma olan Privateer Press’in stüdyo direktörüdür. Burada dikkat çekmek istediğim nokta sadece bu oyunun popülerliği değil, aynı zamanda Borås gibi ufacık bir şehirde yapılan yerel nitelikli bir conventionun, ABD’den yarı-selebriti bir konuk getirebiliyor olması. İnsan hayret ediyor…

Borås Spelkonvent’teki Dark Heresy oyunundan bir kare
Borås Spelkonvent’teki Dark Heresy oyunundan bir kare

Göteborg’un önde gelen iki wargaming kulübü, yukarıda bahsettiğim YLVA ve GAST. Hemen dedikoduya gireyim, GAST yaklaşık 20 sene önce YLVA’nın gidişatını beğenmeyen kişiler tarafından kurulmuş. Yirmi sene önce ne vardı da oynuyordunuz diye soracaktım, konu karıştı. Haliyle bu iki kulübün arasında büyük bir rekabet var, hatta normal turnuvalar dışında YLVA vs GAST şeklinde eventler de düzenliyorlarmış. İki kulüpte de hatırı sayılır sayıda ETC oyuncusu var, zaten ETC takımına seçilme kıstaslarını belirleyen de bu tür kulüpler. Şu anda takıma oyuncu seçme tamamen puan toplama usulüyle yapılıyor. Sezon boyunca 20+ kişinin katıldığı turnuvalarda alınan neticelere göre bir sıralama yapılıyor ve ETC takımı buna göre oluşturuluyor. ETC’de yer almak isteyen oyuncular sene boyunca bu tür turnuvalara katılmak için başka şehirlere, hatta başta Norveç ve Almanya olmak üzere diğer ülkelere gidiyor.

GAST kulübün duvarındaki müstesna eser
GAST kulübün duvarındaki müstesna eser

Yıllardır convention organizasyonu ve kulüp faaliyetleri içinde bulunan birisi olarak İsveç’te bu hobiye dair gördüklerimin beni oldukça mutlu ettiğini söyleyebilirim. Bu süre zarfında edindiğim tecrübeyi Türkiye’de değerlendirmenin mümkün olmasını çok isterdim; ancak sistemin başarısında büyük rol oynayan üçlü sacayağının (devlet desteği, konfederasyon yapısı, hobici birey) ülkemizde kurulması -maalesef-hayal bile edilemeyecek kadar ütopik bir şey bizim için. Bununla beraber Kule Sakinleri Derneği’nin İsveç’teki wargame kulüplerinden eksiği değil fazlası olduğunu söylemem lazım. Benzer bir karşılaştırmayı İzmirCon ve İsveç conventionları için de yapmak gerek; ama sanırım onun için GothCon’u görene kadar beklesem daha iyi olacak…

Tack så mycket för läsning… *

*: Okuduğunuz için çok teşekkürler

GAST’ta düzenlenen Infinity tanıtım gününden
GAST’ta düzenlenen Infinity tanıtım gününden

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir