Frp deyince özellikle gedikli oyuncuların aklına en az on saatlik oturumlar geliyor herhalde. Bol cipsli kolalı, uykusuzluktan gözleri oğuştura oğuştura oynanan oyunların ayrı bir tadı olduğu gerçek. Ben o tadı hiç alamadım gerçi; sekiz saatten fazla süren oyunlarda dikkatim dağıldığı için oturamıyorum. Karakterlerime fazla bağlandığım ve ölümlerine üzüldüğüm için yalapşap oynamam söz konusu olmuyor.
Bu aralar İzmirCon için koşturduğumdan ve odak noktalarımdan biri de etkinlikte frpyi canlı tutmak olduğu için biraz convention kültüründe frp oturumlarından bahsetmek istedim. Bu seneki Frp Komitesi ile bir araya gelip birkaç saatlik oyunları yüreklendirmeye karar verdik.
Etkinlikte frpye olan ilgiye olan düşüşün temel iki nedeni var. İlki uzun sürmesi. Conlar senede bir düzenlenen etkinlikler olduğu için (genelde) bir kere etkinlik kaçırıldı mı beklemesi uzun oluyor. Haliyle gelenler olabildiğince her türlü yan etkinlikte yer alıp bir göz atmak istiyorlar. İki saat kutu oyunu, bir saat bilgisayar oyunu, hadi başka bir saat kart oyununa ayırıp dolu dolu bir etkinlik deneyimi yaşamak istiyorlar. Frp oyunlarına kayıt yaptıran katılımcı ise sabahın onunda oturduğu masadan akşam beşte kalkınca gün boyu düzenlenen diğer her şeyden mahrum kalıyor. Bu nedenle conlarda özellikle iki, üç saatlik oyunların da olmasını teşvik etmeye karar verdik. Uzun oyunlar da olsun, onları sevip oynamaya can atanlar da var. Öte yandan bu tür kısa oyunların İzmirCon’da daha önce emsali yoktu. Bu sene isteyen kısa soluklu, isteyen uzun soluklu oyunlarda oynayacak. Oyuncu kayıtlarını açtığımızda sitede her oyunun yanına tahmini oyun süresini de koyacağız.
Diğer ilgi azaltıcı sebep ise gürültü unsuru. Kestirip atmış gibi olmak istemiyorum ama con kültüründe kalabalık ve gürültü kaçınılmazdır. Belki biraz da başarı göstergesidir (kirlilik seviyesine varan bir karmaadan söz etmiyorsak). Kısa oyunların katkıda bulunacağı alanların içinde bu da var; kalabalık ortamda sekiz saat dikkat toplayıp odaklanmak zor iken üç, dört saat o kadar sorun teşkil etmez diye tahmin ediyoruz. Frp masalarının yerini değiştirdik bu sene gene de; olabildiğince sessiz bir köşeye koyacağız. Con sonrası görüş toplamak için sabırsızlanıyoruz aslında; yeni yöntemlerimizin ne kadar işe yaradığını çok merak ediyoruz.
Bu iki ana sebebi kenara bırakıp oyun yöneticilerine oyuncularının ilgilisi etkinlikte taze tutmak için birkaç ufak fikir verecek olursak; mola vermeyi unutmayın. Oyununuz iki saat de sürse bir on dakika mola vermeyi atlamayın. Senaryo akışını bozmayacak bir noktada durun. Mola zamanını sizin belirlemeniz oyuncuların “İki dk ara versek olur mu?” demesinden çok daha iyi.
Derginin önceki sayısında oyun içi yardımcı nesnelerden bahsetmiştim. Bu el işi nesneler her şekilde ilgiyi canlı tutarken iyiler. Özellikle convention alanında kullanılırlarsa oyunun havasına katkıda bulunabilir. Masa renkli olursa oyuncuların sağa sola dalmasını engellemiş olursunuz.
Aklıma gelen son fikir ise GM’in oyun boyu sandalyesinde kalmaması. Her oyun yöneticisinin tarzı farklı, herkes dilediğince oynatsın. Öte yandan oyun yöneticiliğinin içinde gösteri unsuru da var. Sessiz ev ortamında gösterişli kaçabilecek hareketler con ortamında ilgiyi canlı tutmaya yarayabilir. Goblinin hançeri birine nasıl sapladğını ayağa kalkıp gösterin. Oyuncuları da teşvik edin. “Kılıcımı saplıyorum.” deyip geçiştirmesinler. Göstermelerini isteyin.
Bu önerilerimizden işinize yarayacak olanları dilediğinizce uygulayın. Etkinlikte herhangi bir yardıma ihtiyacınız olursa da bizimle bağlantıya geçmekten çekinmeyin.